İngiliz romancı D. H. Lawrence (1885–1930), kariyeri boyunca tartışmalara konu olan kitaplar yazdı. Ölümünden onlarca yıl sonra bile tartışmalar kitaplarındaki açık sözlü cinselliğe odaklanıyordu. Lawrence’ın kitapları yaşadığı dönemde çok fazla tepki çekmişti. Fakat hiçbir biçimde pornografik içeriği yoktu. Bireylerin bilinçdışı ve ilkel arzuları, toplumsal kurallar ve kısıtlamalarla karşı karşıya kaldığında yaşananları zamanının ötesinde derin bir anlayışla ele alıyordu.
Lawrence, son derece ilginç bir şekilde karşılaşan bir anne babanın oğluydu. Biri okuma yazma bilmeyen bir madenci diğeri ise öğretmendir. İngiltere’nin Nottinghamshire bölgesinde doğmuştu. Lawrence, bir çocukluk arkadaşının cesaretlendirmesiyle makaleler ve kısa öyküler yazmaya başladı. Böylece yirmili yaşlarında ilk romanını tamamlamıştı. Romanı, döneminin önemli editörlerinin ilgisini çekti. Evlendi. Avrupa’da seyahat etmeye ve tam zamanlı yazarlık yapmaya başladı.
Büyük ölçüde otobiyografik bir eser olan Sons and Lovers (1913), Lawrence’ın kendi ailesine benzer bir ailede yaşanan ödipal nitelikteki romantik ve cinsel dramları ele almaktadır. Editörü, Lawrence’ın kitabındaki seksle ilgili bölümlerin tonunu biraz yumuşatmıştır. Böylece roman sansürden kurtularak ve bir başyapıt olarak takdir toplamıştır. Fakat sonraki ve en cüretkar romanı olan The Rainbow (1915) müstehcen olduğu gerekçesiyle sık sık sansüre tabi tutulmuştur. Bu olay Lawrence’ın kitapları ile ilgili yaşanan benzeri türden tartışmaların başlangıcını oluşturmaktadır.
Bir başka beğenilen romanı Women in Love’ın (1920) ardından Lawrence sürekli seyahat etmeye başladı. Kısa öyküler, şiirler, gezi yazıları ve mektuplar yazıyordu. Gezileri sırasında içgüdü, ritüel, rüya, güç ve irade gibi insanlığa özgü temel nitelikler ve bunların toplumsal güçlerle kaçınılmaz çarpışmaları onu daha fazla büyülemişti. Son ve nispeten az bilinen romanı Lady Chatterley’s Lover (1928) bu etkilenmeyi yansıtmaktadır. Roman tutkusuz evliliği nedeniyle kendi sınıfının dışından insanlarla cinsel ilişkiler yaşayan bir kadını anlatmaktaydı. Kitap tepkiyle karşılanmış, pornografik olarak nitelenmiş ve Lawrence’ın ölümünden itibaren otuz yıl boyunca, 1959 yılına kadar ABD’de yayınlanmamıştır.
1- I. Dünya Savaşı sırasında Lawrence’ın izlediği pasifist tutum İngiliz hükümetinin ondan şüphelenmesine neden oldu. Bu yüzden söz konusu dönemde kimi çalışmaları hasır altı edilmiştir.
2- Lawrence büyük ölçüde Sigmund Freud’dan etkilenmiştir. Özellikle Freud’un bilinçdışı ve bastırılan arzular hakkındaki çalışmaları Lawrence’ın ilgisini çekiyordu.
3- Lawrence çocukluğu ve yetişkinliğinde çeşitli hastalıklardan mustaripti. Önce tekrarlayan pnömoni, sonra verem. 1930 yılında hayatını kaybetmesine de verem neden olacaktı.
Yazarın kitaplarını incelemek için tıklayınız.