MİDİLLİLİ SAPPHO KİMDİR VE ŞİİRLERİNİN ETKİSİ
Lezbiyen kelimesinin isim annesi olan Midillili Sappho (MÖ 630-570) bir Antik Yunan şairi ve öğretmendir. Kaleme aldığı aşk şiirlerinin pek azı günümüze gelmeyi başarmış olsa da, eski dünyada büyük bir popülerliği vardı. Kendinden sonraki Yunan ve Roma şiiri üzerinde büyük bir etkisi olmuştur. Ünü ölümünden yüzyıllar sonra bile ayakta kalmayı başarmıştır. Öyle ki Platon (MÖ 429-347) onu Yunan mitolojisinin dokuz sanat ve edebiyat tanrıçası ile karşılaştırarak, Sappho’ya “onuncu esin perisi” lakabını takmıştır. Bir başka hayranının belirttiğine göre “eflatun saçlıdır, gülüşü saf ve tatlıdır.” Yakın zamanlarda lirik şiirlerinden bazı yeni parçalar keşfedilmiştir. Böylece Sappho’nun Batı tarihinde homoseksüellik üzerine yazan ilk yazarlardan biri olduğu anlaşılmıştır.
SAPPHONUN ÖZEL HAYATI
Çalışmaları yakın zamanlarda farklı dillere çevrilmiş, hakkında çeşitli romanlar yazılmış, doğum yeri olan Midilli Adası kısa zamanda lezbiyen turistler için bir çekim merkezi haline gelmiştir. Sappho ömrünün büyük bölümünü Ege Denizi’nde bir ada olan Midilli’de geçirmiştir. Diğer taraftan bazı tarihi kanıtlara göre kısa bir süreliğine de olsa Sicilya’ya sürgüne gönderilmiştir. Muhtemelen Midilli Adası’nın önde gelenleri arasında yer alıyordu. En azından iki erkek kardeşi vardı. Cleis adında bir kız çocuk dünyaya getirdiğini söyleyenler de vardır. Aşk, erotizm, kıskançlık ve hasretle dolu olan Sappho’nun şiirleri genellikle kadınlara hitaben yazılmıştır. Pek azında erkeklere seslenilmektedir. Şiirlerinden birinde arzuladığı bir kadını bir erkeğin yanında gördüğünde nasıl kıskandığını anlatmaktadır: “…soğuk terler döktüm, bir titreme aldı beni, rengim çimlerden bile daha yeşildi…”
ÖLÜMÜ SONRASI ESERLERİ
Ölümünden sonra Sappho’nun şiirleri dokuz kitap halinde toplandı. Ovid (MÖ 43- MS 17), Catullus (MÖ 84-54) ve diğer klasik ozanlar tarafından dillendirilen şiirlerinin büyük bölümü Orta Çağ’da yok edilerek diğer pek çok Antik Yunan klasiğiyle aynı kaderi paylaştı. Sadece “Afrodit İlahisi” isimli şiiri eksiksiz bir biçimde günümüze kadar ulaşabilmiştir.