Ozymandias şiiri:
Eski bir diyardan bir gezginle tanıştım
Dedi ki: “Taştan yapılma iki büyük gövdesiz bacakla
Çölde dikilen…
Yakınlarında, kum üstünde,
Yarı batmış parçalanmış bir çehre uzanıyor, kaşları çatık
Ve buruşmuş dudaklı ve soğuk buyurgan küçümseyişiyle,
Derki, heykeltıraşı o tutkuları iyi okur
Hâlâ süregelen, bu yaşamsız şeyler üzerinde damgalı
Bunlarla dalga geçen elve besleyen kalp;
Ve kaide üzerinde, şu sözler belirir:
Benim adım Ozymandias, Kralların Kralı,
Seyret Eserlerimi,ey Aziz,veçaresizliğimi!
Ondan başka hiçbir şey kalmaz. Etrafını sar dağılmışlığını
O devasa Gemi Enkazının, engin ve yalın
Kumların uzandığı tenhasında.”
Ozymandias, William Shakespeare’ın ünlü şiirinde de anıldığı gibi, antik Mısır Firavunu Ramses II’ye atıfta bulunan bir isimdir. Ancak, şiirde anlatılan hikaye, ihtişamın çöküşü ve insanların gücünün sınırları hakkındaki evrensel bir tema üzerine kuruludur. Percy Bysshe Shelley tarafından yazılan Ozymandias şiiri, şiirsel bir dil ve güçlü bir sembolizm kullanarak insanın doğası ve dünya üzerindeki varlığının geçiciliği hakkında derin bir mesaj verir.
İlk Bakışta Ozymandias
Ozymandias şiiri, anlatıcının bir seyyahı dinleyerek anlattığı hikayeden oluşur. Seyyah, bir çölde Ozymandias’ın devasa heykelinin kalıntılarını keşfeder. Heykel, bir zamanlar ihtişam ve gücün sembolü olan ancak şimdi harap olmuş ve kumlar altında gömülü kalmış bir anıt olarak yalnızca parçalar halinde varlığını sürdürmektedir. Anlatıcı, heykelin kaidesinde yer alan yazıttan Ozymandias’ın ne kadar kibirli olduğunu ve dünyanın en güçlü krallarından biri olduğunu öğrenir. Ancak, heykelin harap hali ve kumların altında kalması, ihtişamın ve gücün değişmezliğinin bir yanılsama olduğunu gösterir.
İhtişamın Geçiciliği
Ozymandias şiiri, ihtişamın ve gücün geçiciliği üzerine birçok sembolik gönderme içerir. Heykel, bir zamanlar insanların gözünde saygınlığı temsil eden bir anıt olarak inşa edilmiş olsa da, şimdi yalnızca parçaları kalmıştır. Şiirdeki Ozymandias, bir zamanlar dünyanın en güçlü krallarından biri olduğunu iddia ederken, heykelin harap hali onun gücünün geçiciliğini gösterir. İnsanlar, güçlerinin sınırları hakkında zaman zaman unutkandırlar ve ihtişamlarının ve güçlerinin sonsuza kadar süreceğine inanırlar. Ancak, Ozymandias şiiri, zamanın gücüne ve insanlığın doğasındaki değişmezliğe dair bir uyarı niteliğindedir.
İnsanın Kibirli Doğası
Ozymandias şiiri, insanın kibirli doğası hakkında da önemli bir mesaj içerir. Şiirdeki Ozymandias, heykelin kaidesinde yer alan yazıtta, “Bakın, Ozymandias, krallar bile yok olacak. Ama benim eserlerim sonsuza kadar kalacak” diyerek, kibirli ve ölümsüz bir lider olmaya çalıştığını gösterir. Ancak, heykelinin yıkıntıları ve yazıtının okunması bile onun geride kalanı yokluğu vurgular. Bu nedenle, Shelley, insanın kibirli doğasının sonuçlarını betimler ve Ozymandias’ın başarısızlığını ve acınası durumunu bir uyarı olarak sunar.
Şiirin güçlü bir mesajı vardır ve birçok okuyucunun düşündürür. Şiir, gücün, servetin ve şanın insan doğasının acımasızlığına karşı ne kadar önemsiz olduğunu hatırlatır. Ayrıca, Ozymandias’ın kibirli ve bencil doğasının insanlığın geleceği için bir tehlike olduğunu da vurgular. Şiir, bu doğanın aşılması gerektiğini ve insanların mütevazi olması, başkalarının haklarına saygı göstermesi ve özverili davranması gerektiğini hatırlatır.
Bugün, “Ozymandias” şiiri hala modern toplumlarda geçerlidir. İnsanların hala güç ve şöhret için kendi özgünlüklerinden ödün verdiği dünyada, şiirin mesajı önemlidir. Ayrıca, şiirin başarısının bir örneği de popüler kültürde görülebilir. Şiir, birçok filmin, televizyon dizisinin ve kitabın konusu olmuştur ve hala geniş bir izleyici kitlesine hitap etmektedir.
“Ozymandias” şiiri, insan doğasının kibirli yönlerini ve güç, şöhret ve servetin geçici olduğunu anlatır. Shelley, insanların mütevazi ve özverili olması gerektiğini hatırlatır ve insan doğasının zaaflarının bir uyarı olarak sunar. Şiirin güçlü mesajı, bugün hala geçerlidir ve insanlığın daha iyi bir gelecek için öğrenmesi gereken önemli bir ders sunar.