Fyodor Dostoyevski’nin Suç ve Ceza adlı eseri,1866 yılında yayımlanmıştır. Fakat birçok bakımdan ilk gerçek 20. yüzyıl romanıdır. Cinayet, suç, yabancılaşma ve bedel ödeme gibi temaları işleyen bu roman, sonraki yüzyılın modernist ve varoluşçu eserleri için zemin hazırlamıştır. Bu eserin edebiyat ve sinema üzerindeki etkileri günümüzde halen devam etmektedir.
Rusya’da, St. Petersburg’da geçen roman, Raskolnikov’un hayatına odaklanır. Raskolnikov büyük şeyler yapabileceğine inanan genç bir öğrencidir. Ne var ki yoksulluk ve şansızlık elini kolunu bağlamaktadır. Sıra dışı bir potansiyele sahiptir. Tam da bu nedenle yaşlı ve cimri bir tefeciyi öldürmesinin adil bir davranış olacağına inanır. Büyük şeyler başarmak için tefecinin servetinden faydalanacaktır. Planını hayata geçirmeye çalıştığı sırada paniğe kapılması kadının parasını alamamasına neden olur. Üstelik istemeden başka bir kadını öldürmüştür. Bu başarısızlığın ağırlığı altında ezilen Raskolnikov işlediği suçun arkasındaki gerçek güdüleri sorgulamaya başlar. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de peşinde işlediği suçun izini süren bir dedektif bulunmaktadır.
Suç ve Ceza ilk psikolojik romanlardan -ve hâlâ en iyilerinden- biri olarak kabul edilmektedir. Öyle ki bu kitap, Raskolnikov’un davranışının arkasındaki güdülere ve zihin durumuna ilişkin keşifleri ile bu türün en başarılı örnekleri arasında yer almaktadır. Aynı zamanda son derece merak uyandırıcı bir çalışmadır. Okuyucu Raskolnikov’un yakalanıp yakalanamayacağını ya da suçunu itiraf edip etmeyeceğini görmek için beklerken gerilim giderek yükselir.
Gerçekten de Suç ve Ceza popüler suç romanları gibi bir yıl içerisinde arka arkaya çok sayıda baskı yapmayı başarabilmiştir. Romanın ticari başarısı Dostoyevski’ye (1821–1881) kumar borçlarını ödemesi için gereken finansal desteği sağlar. Aralarında Leo Tolstoy’un da (1828–1910) bulunduğu çağdaşları, eserini bir dönüm noktası olarak değerlendirmiş ve takdirle karşılamışlardır. Pek çok başka ismin yanı sıra Sigmund Freud (1856–1939), Friedrich Nietzsche (1844–1900), Jean Paul Sartre (1905–1980) ve Albert Camus (1913–1960) gibi yazarlar doğrudan doğruya bu kitaba göndermeler yapmışlardır.
1- “Suç ve Ceza” Woody Allen’ın ödüllü iki filmine ilham vermiştir. “Crimes and Misdemeanors” (1989) ve “Match Point” (2005).
2- Dostoyevski, yirmili yaşlarının sonlarında gizli bir sol grubun toplantılarına katıldığı için idama mahkum edilmiştir. Çar 1. Nicholas (1796–1855) son anda cezayı hafifletmiş, yazar dört yıllığına Sibirya’daki bir çalışma kampına gönderilmiştir. Bu deneyim yazara “Suç ve Ceza”nın kimi bölümleri için ilham kaynağı olmuştur.
3- Dostoyevski yıllar boyunca kumar bağımlılığı nedeniyle sorunlar yaşamıştır. 1866 yılında yayınladığı “ Kumarbaz ” adlı romanı kumar bağımlılığı nedeniyle yaşadığı deneyimleri yansıtmaktadır.