Yıldızların çoğu, nükleer füzyonla tüm enerjilerini tüketerek yavaşça sönerler. Sonra da %99’u “beyaz cüce” olarak adlandırılan donuk gökcisimlerine dönüşür. Ama bir yıldız yeteri kadar büyük ve yeteri kadar sıcaksa, uygun şartlar altında patlayabilir. Bu patlama süpernova olarak adlandırılır.
Bir yıldız patlamadan önce, elementleri birleştirerek enerji üretir. Şiddetli çekim gücü; oksijen, silikon, fosfor ve kalsiyum oluşmasına neden olur. Kozmik bir çıkmaz sokağa, yani demire ulaşılana dek ağır elementler oluşmaya devam eder. Demirin daha ağır elementlerle birleştirilmesi enerji üretmez, gerektirir. Yıldızın yakacak bir şeyi yoktur, bu nedenle demir çekirdek kendi çekim gücünün kuvvetiyle içe doğru çökmeye devam eder. Çoğu devasa yıldız içe doğru çökerek kara deliğe dönüşür. Ama güneşten beş ile sekiz kat daha büyük olan biraz daha küçük yıldızlar sadece patlarlar.
Bir süpernovanın gerçekleşmesi on beş saniyeden daha az zaman alır. Patlama o kadar parlaktır ki, tek bir yıldızın yarattığı süpernova aylarca tüm galaksiyi aydınlatabilir. Hatta cıva, altın ve gümüş gibi daha ağır elementlerin oluşmasına yetecek kadar ısı yayar.
Büyük patlama kuramına göre, süpernovalar sayesinde yeryüzünde yaşam vardır. Bu kuram, oksijenden daha ağır tüm elementlerin geçmişte yaşanmış devasa yıldızların patlamalarıyla oluştuğunu öne sürer. Muzunuzdaki potasyum, Karayip Denizi’ndeki bir adada ortaya çıkmamıştır. Belki de çok uzun zaman önce meydana gelen bir süpernovayla oluşmuştur.
Ek Bilgiler
1- 1006 yılında aşırı parlak bir süpernova Mısır, Irak, İtalya, İsviçre, Çin, Japonya ve muhtemelen Fransa ile Suriye’de gözlemlendi
2- İtalyan astronom Galileo Galilei (1564-1642) Aristoteles’in evrenin asla değişmediği yönündeki kuramını çürütmek için 1604’te bir süpernovayı delil olarak kullanmıştır.
3- Uranyum gibi radyoaktif elementler süpernovalarla oluşur.
NASA”nın süpernova görüntüleri için tıklayınız.