Rus besteci Igor Stravinsky (1882–1971), The Rite of Spring ’i 1910 yılında yarattı. Bir başka eseri olan The Firebird üzerinde çalışırken ortaya tasarladı. Stravinsky, eseri bestelerken bir pagan ayinini hayal etmişti. Bir genç, bahar tanrısına bir adak niyetine ölünceye kadar dans etmeye zorlanıyordu. Stravinsky’nin iki yıl içerisinde tamamladığı bale, modern müzik tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.
Eser sık sık Fransızca adı Le sacre du printemps ile anılır. Bu çığır açıcı çalışma iki bölümden oluşmaktadır: “The Adoration of the Earth” ve “The Sacrifice.” Bir bale gösterisinin isyan çıkarabileceğini düşünmek bugün için çok zordur. Buna karşılık The Rite of Spring, 29 Mayıs 1913 tarihinde Paris’teki Théâtre des Champs-Élysées’de gösterildiğinde polis toplanan kalabalığı güçlükle kontrol edebilmişti. Koreografisi büyük Rus dansçı Vaslav Nijinski (1890–1950) tarafından yapılan eser, klasik kısıtlamalardan köklü bir kopuş anlamına geliyordu.
Bale, bir fagotun daha önce mümkün olabileceği hiç düşünülmemiş derecede yüksek bir perdeden çalınmasıyla başlıyordu. Daha sonra dinleyici gelişi güzel notaların kakofonisini andıran sesler duyuyordu. Bununla birlikte, Nijinski’nin koreografisi de eleştirmenlerin kızgınlığını yatıştırmayı başaramamıştı. Dansçılar zarif ve vakur adımlarla ilerleyeceklerine, erotik bir biçimde kalçalarını sallayarak Parisli izleyicileri şaşkınlığa düşürdüler. The Rite of Spring modernizmin her açıdan Batı müziğini etkisi altına aldığını ilan ediyordu.
Çalışma 20. yüzyılın en önemli orkestra eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Çizgi film yapımcısı Walt Disney (1901–1966), 1940 tarihli animasyon klasiği Fantasia’ d a The Rite of Spring’in kimi bölümlerini film müziği olarak kullandı. Böylece eser çok geniş bir popülerliğe ulaşmış oldu. Animasyonda ayrıca Ludwig van Beethoven (1770–1827) ve Johann Sebastian Bach (1685–1750) gibi sanatçıların çalışmaları da yer almıştır.
1- En iyi Fransız besteciler bile “The Rite of Spring”e çok farklı tepkiler göstermişti. Maurice Ravel (1875–1937) dinleyicilerin arasından “dâhi, dâhi” diye bağırırken, Camille Saint-Saëns (1835–1921) ilk birkaç dakika içerisinde öfkeyle salondan ayrılmıştı.
2- Stravinsky, Nijinski’nin dansını sever. Ancak, en azından kendisine göre müzikten hiç anlamayan bir koreografla çalışmayı sinir bozucu bulur.
3- Kariyeri boyunca Stravinsky diğer büyük sanatçılarla ortak çalışmalar yaptı. Bunların arasında, 1951 yılında Stravinsky’nin “The Rake’s Progress” operasının aryasını yazan İngiliz şair ve oyun yazarı W. H. Auden (1907–1973) ve Fransız yazar Jean Cocteau (1889–1963) da vardı.
4- Stravinsky’nin etkisi klasik müziğin sınırlarını aşmıştı. Hatta rock müzik sanatçısı Frank Zappa (1940–1993) da ondan çok etkilenmiştir.
Londra Senfoni Orkestrasından eseri dinlemek için tıklayınız.